Çok şanslı çocuklardık biz, ben ve abim. Hazıra konduk zira. Annem ve babam kendilerindeki kabiliyetleri büyük bir eli açıklıkla bize devrettiler. Benim, müzik kulağım ve ses tellerimin asıl sahibi babamdır mesela. Babamhemen her ferdi çok güzel şarkı söyleyen bir ailenin en büyük oğludur. Rahmetli babaannem ince belliden çayını içer, Gelincik sigarasını tüttürürken hiç durmadan şarkı söylerdi. Harika söylerdi. Ailede kuşaktan kuşağa yürüyen bu ses güzelliğini öven şiirler bile olduğu söylenir. Amcama göre "Sername-i tanburuz / Avaz ile meşhuruz" mısraları babaanneme aitmiş. Maalesef ailede bu tarihe sahip çıkan ondan başka kimse yok. Babam 80'ini geçti. Maşallah sesi soluğu yerinde. Ama bu konuya girmeyi pek sevmez. Halbuki benim çocukluğumdan aklımda kalan, babam evde ud çalardı. Klasik eserleri söylerken kendinden geçerdi. Gittiğimiz tatil yerlerinde canlı müzik varsa mutlaka sahneye davet edilirdi. Çocukluk gazinomun yakışıklı assolistiydi o. Zeki Müren'le aynı yerde askerlik yapmış, rivayete göre ses güzelliğinde ona rakip görülmüştü. Şerif İçli'den dersler almış, İstanbul Radyosu'nda birkaç ay solistlik bile yapmıştı. Sonra avukatlık mı, müzisyenlik mi kavşağına gelmiş, direksiyonu avukatlığa çevirmişti. Besteleri bile vardı. Ama hiçbirini yazıya, notaya, banda dökmemişti. Amcamın hatırladığı iki bestesi var. Birini bu albümde seslendirmek istedim. "O beste tam istediğim gibi olmadı" diyerek beni kibarca reddetti. Diğeri de bir divan şiiri bestesi. O da bana bu albüm için biraz ağır geldi.

Sonuçta albümde onun bestelerine yer veremedim. Sevdiği şarkıları söylemekle yetinmek durumunda kaldım. Benim için en özeli "Ey şûh-i sertab ey dürr-i nâyâb" diye başlayan Lem'i Atlı bestesi. Babam ismimi bu çok sevdiği şarkıdan ilhamla koymuş. Ben de bu albümü bana içindeki, sesindeki müziği devreden, bana bu büyük hayat hediyesini veren canım babama ithaf ediyorum.

Sen çok yaşa canımın içi babam.

SERTAB ERENER

------------------------------------------------------------

TEŞEKKÜR

Sevgili Timur Selçuk'a...

"Kendi değerlerine, aldığın güzel aile terbiyesi ve Yaradan'ın sana verdiği temiz ses ve insan mayasına güvenmen gerek. Bunlar olduğuna göre gerisi teferruattır sevgili kardeşim..."

Timur ağabeyim; bu sözleriniz beni derinden etkiledi ve yol gösterici oldu. Size sonsuz teşekkür ederim.

Bu albümün alâmet-i fârikasını ararken, geçmiş yüzyıllardan günümüze ulaşmayı başarmış müzik enstrümanlarıyla buluşmamızı sağlayan İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Müzikoloji Bölüm Başkanı Prof.Ş. Şehvar Beşiroğlu'na çok teşekkürler.